Deri Kanseri - Metropol Karşıyaka Tıp Merkezi

Deri Kanseri

Kısa tanımlama ile deri kanseri cilt üzerindeki iyileşmeyen yaralardır. Görünür yerde olduğu için tanısı kolay ve tedavi edildiği takdirde ölüm riski düşük tümörlerdir. Vücudun her yerinde görülse de sık olarak güneşe maruz kalan bölgelerde rastlanır. Yüz, kulaklar, eller, kollar ve ensede sık görülmesi, bu bölgelerin güneş ışınlarına sürekli maruz kalmasıyla ilişkilidir.

Deri kanseri genellikle 50 yaşından sonra görülür, ancak derideki güneş ışını hasarı çocukluktan itibaren başladığı için, daha sonraki hayatlarında deri kanserine yakalanmamaları için, önlemlerin bu yaştan itibaren başlaması gerekmektedir.

Deriden çok değişik isimler altında kanser gelişiyor ise de patolojik incelemede en sık, derinin en dış tabakası olan epidermiste bulunan düz hücreler olan skuamöz hücrelerden kaynaklanan skuamöz hücreli kanser (SHK) veya bu hücrelerin daha derin kısmında yer alan ve bazal hücreler diye adlandırılan yuvarlak hücrelerden kaynaklanan bazal hücreli kanser (BHK) tanısı gelir.

Deri Kanserinin Sebepleri Nelerdir?
Deri kanserine yol açan faktörler, güneş ışınlarına veya iyonize radyasyona maruz kalma, kimyasal maddelerle temas etme, viruslar, kronik iritasyon ve enflamasyon şeklinde sıralanabilir.

Belirtileri Nelerdir?
Derideki herhangi bir değişiklik kanser açısından uyarıcı olabilir. Deri üzerinde zaman zaman açılıp kapanan bir yara ya da kabarıklık deri kanseri belirtisi olabilir. Buna kaşınma, akıntı, kanama ve kabuklanma eşlik edebilir. Deri kanseri küçük ,düz yüzeyli, parlak ve soluk değişiklikler şeklinde kendini gösterebilir veya üzeri düzensiz, kuru veya pul pul dökülen yassı, kırmızı nokta şeklinde de başlayabilir.

Tanı ve Tedavisi
Kesin teşhis için, doku örneğinin alınıp (biyopsi) patolojik incelemeye gönderilmesi gerekir. Biyopsi alınması için değişik seçenekler mevcuttur. Hangi biyopsi yönteminin seçileceği tümörün yerleşim yerine ve şekline göre değişir.

Tedavide amaç, tekrar ortaya çıkmayacak şekilde kanserli dokunun tümüyle çıkarılması veya tümüyle tahrip edilmesidir. Bu işlem hastada az iz bırakmalı ve işlev kaybına neden olmamalıdır. Tedavi şekli her hasta için ayrı ayrı planlanmalıdır.

Deri kanserlerinin çoğunun güneş ışınlarına fazla maruz kalan yüz bölgesinde görüldüğü göz önüne alınırsa, tedavinin planlanmasının önemi de kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Hastanın yaşı, derisinin iz bırakma özelliği, genel durumu ve önceki hastalıkları yanında kanserin yerleşimi, büyüklüğü ve lenf bezlerine yayılma olup olmaması da tedavi seçimini etkiler.

Deri kanserinin tedavisinde, çok değişik seçenekler mevcuttur. Bunların başında cerrahi yöntemler, radyoterapi (ışın-şua tedavisi), dondurma (cryosurgery) ve lokal kemoterapi gelir.