Liposuction
Liposuction, obezite gibi kiloya bağlı hastalığı bulunmayan ancak inatçı bölgesel yağları bulunan kişilere uygulanan bölgesel yağ alma işlemine verilen isimdir. Halk arasında yağ aldırma olarak da bilinen bu işlemde, diyet ve spora rağmen vücutta kalan inatçı yağlar alınır. Liposuction bir zayıflama yöntemi değildir, yalnızca bölgesel yağların alınması ve bu bölgelerin daha sağlıklı, daha güzel bir görünüme kavuşması amacıyla uygulanan estetik operasyonlardır. Çok eski dönemlerden beri uygulanan lipocustion hem erkekler hem de kadınlar tarafından tercih edilir. Bu nedenle en sık uygulanan estetik operasyonlar arasında yer alır.
Liposuction kimlere uygulanır?
Bu estetik operasyonlar, hamile olmayan ya da yeni doğum yapmamış olan herkes için güvenle uygulanabilen bir yöntemdir. Liposuction ile vücutta bulunan fazla yağlar alınacağı için bu işlemin uygulanacağı kişilerin cildinde sarkma ve çatlak da olmaması gerekir. Örneğin 3 kez doğum yapmış birinin karın bölgesine liposuction yapıldığında, bu bölgenin sarkması ihtimali oldukça fazladır. Çünkü karın bölgesinin elastikiyeti neredeyse yoktur. Bu nedenle ileri yaşlarda olan ve deri elastikiyeti azalmış olan kişiler için de uygun değildir.
Her yaş grubu için güvenle uygulanabilen bu tekniğe en uygun insanlar en fazla bir doğum yapan, fazla kilolu olmayan kadınlar ya da belindeki simitlerden kurtulmak isteyen ve normal kilolu olan erkeklerdir.
Liposuction nasıl uygulanır?
Diyet ve spor yapılmasına rağmen vücutta bulunmayan ve erimesi zor olan inatçı yağların alınması için uygulanan bu işlem için farklı yöntemler kullanılır. Bu yöntemler kullanılarak vücuttaki yağların daha kaygan ve yumuşak hale gelmesi sağlanır. Ardından 1-2 mm’lik kesiler ile 2-3 mm’lik kanüller kullanılarak, belirlenmiş olan bölgelerdeki yağların alınması işlemi yapılır. Bu kanüller bazen vakumlu, elektik süpürgesine benzeyen bir alete takılarak yağlar çekilir. Bazen de doktorların tercihine bağlı olarak yağ alınması işlemi kanüllerin elle kullanılması ile yapılır. Bu işlem, yağ alınacak bölgenin büyüklüğüne ve çokluğuna bağlı olarak yarım saat ile 6 saat arasında sürmektedir. Hastaların, bu uygulamadan fayda görebilmeleri için seanslar 10’a kadar çıkarılabilir. İşlem uygulanmadan önce genellikle lokal anestezi uygulanır. Liposuction için kullanılan yöntemleri açıklayalım;
Islak teknik kullanılarak lipocustion;
Liposuction işleminde en çok uygulanan yöntemlerden biridir. Islak teknikte vücutta bulunan yağ hücrelerinin içine bir sıvı enjekte edilir. Bu sıvının içinde kanama durduran ve ağrı kesici özelliğe sahip olan ilaçlar bulunur. Hücrelerin içi bu sıvı ile dolduktan sonra işlem uygulanır. Yağlar, kanüller yardımıyla bir vakum cihazına bağlı olarak alınır.
Ultarsonic lipocution yöntemi;
Bu yöntemde öncelikle, liposuction işlemi için kullanılan küçük borular yardımıyla uygulama yapılacak bölgeye ulaşılır ve bu borular kullanılarak yağlara ultrasoic dalgalar gönderilir. Bu dalgalar, burada buluna yağ hücrelerinin titreşmesini ve yumuşamasını sağlar. Yumuşayan yağlar daha kolay vücuttan alınır. Yağların yumuşatılmasının ardından yine vakum yardımıyla yağlar alınır ve işlem tamamlanır.
Lazer liposuction yöntemi;
Lazer liposuction yönteminde, yağlanmanın olduğu bölgelere ince borular kullanılarak lazer ışınları gönderilir. Bu ışınlar, katı halde olan yağ hücrelerinin sıvılaşmasını sağlar. Sıvı hale gelen yağ hücreleri, normalde kullanılanlardan daha küçük kanüller yardımıyla dışarı alınır. Bu sayede, ameliyattan sonra iz kalma problemi de ortadan kalkar.
Liposuction hangi bölgeler için uygulanır?
Liposuction işlemi aslında her bölge için rahatlıkla uygulanabilir. Ancak kalçaların alt kısmı ve bacakların ön kısmalarında bu işlem yapılırsa çökme olması ve kötü görünüm oluşması ihtimali yükselir. Bu nedenle, bu bölgeler için uygulanmaz. Bu ameliyatın kadınlarda ve erkelerde en iyi sonuç alınacağı bölgeler ise şöyledir;
Kadınlarda liposuction uygulanacak olan bölgeler; kalça, karın, basen, bel, bacakların iç ve üst kısımları, dizlerin içi, gıdı bölgesi, sırt, kol altları ve ayak bilekleridir.
Erkelerde liposuction uygulanacak olan bölgeler ise boyun altı yani gıdı bölgesi, bel çevresi ve karındır.
Liposuction işlemi sonrası süreç nasıldır, neler yapmak gerekir?
Liposuction ameliyatı için genellikle lokal anestezi uygulanır, ancak bazen genel anestezi de tercih edilebilir. Özellikle lazer liposuction uygulaması için genel anestezi yapılır ve hastaların bir gece hastanede kalması istenir. Lokal anestezi uygulanan hastalar ise birkaç saat dinlenmenin ardından, herhangi bir komplikasyon görülmediği takdirde, aynı gün evlerine taburcu edilir.
Liposuction uygulandığı gün hastaların ayağa kalkması ve bol bol hareket etmesi, iyileşme dönemini hızlandırır. Ameliyattan önce ve sonra hastaların lenf drenaj masajı yapması da iyileşme dönemini hızlandıran etkendir.
Ameliyattan sonra hastaların 3-4 gün ağrı hissetmesi normal kabul edilir. Bu ağrıların giderilmesi için bir hafta süreyle kullanılması tavsiye edilerek ağrı kesici ilaçlar verilir. Liposuction işleminin uygulamasından sonra 5-6 yerde bir olmak üzere, kanüllerin girdiği yerden birer dikiş atılır. Bu dikişler bir hafta sonra alınır. Hastalar, ameliyattan sonra 3-7 gün arasında işlerine dönebilirler ve ameliyattan 2 gün sonra, dikişlerin üzerinde bulunan pansuman sargılarının alınması gerekir. Liposcution işleminden sonra uygulanması gerekenleri ise şöyle sıralayalım;
Ameliyatın ardından vücudun toparlanması ve daha iyi şekil alması için 3 hafta süre ile sporcu korsesi kullanılası gerekir.
Ameliyatın ardından 2 hafta sonra hastaların günde 45 dakika yürüyüş yapmaları gerekir.
Hastaların, ağır sporlar yapması için en az 6 hafta beklemesi gerekir.
Ameliyattan sonra görülen şişlik ve sertlikler ortalama olarak 2 ay içinde kendiliğinden yok olacaktır. Bu süre içinde lenf drenaj masajı ya da soğuk masaj uygulanabilir.
Hastaların tam olarak iyileşmesi ve liposuction etkilerinin tam olarak görebilmesi için 6-9 ay arasında beklemesi gerekir.
Liposuction (Vakumla Yağ Emme) Ameliyatı
Liposuction “lipos=yağ” ve “suction=emmek” sözcüklerinin birleşiminden oluşmuştur ve “vakumla yağ emmek” anlamına gelmektedir. Vakumlu bir pompaya bağlı özel tasarlanmış kanüller aracılığıyla vücudun çeşitli bölgelerinden yağ emme tekniğidir. Kanüller kullanılarak yapılan liposuction yaklaşık çeyrek asırdır uygulanmaktadır. “Liposhaping, lipoplasty, liposculpture, suction assisted body contouring, suction lipectomy, liposhifting” gibi çeşitli adlarla anılan tekniklerin temelinde liposuction ve alınan yağın gerekli yerlere yeniden enjekte etme yatar. Aslında, tüm yapılan işlemlerde amaç, vücudun çizgilerini değiştirmektir. Hemen tüm bu işlemler temelde liposuction tekniğine dayanır.
Temel olarak vücudun hemen her bölgesine uygulanabilen liposuction, bayanlarda en sık karın, kalça ve uyluklar ve diz bölgelerine; erkeklerde ise en sık bel ve karın bölgeleri ile meme bölgelerine uygulanmaktadır.
Liposuction halk arasında bilinenin aksine, esas amacı kilo vermek olan kişiler için ideal bir teknik değildir. Ancak buna rağmen diyet ve egzersiz yöntemlerine yardımcı olmak üzere zaman zaman kilo vermek isteyen hastalarda da uygulanabilmektedir. Liposuction temel olarak ideal kiloda veya ideal kiloya yakın kişilerde, egzersizle ve diğer yöntemlerle verilmesi pek mümkün olmayan bölgelerdeki estetik olmayan yağ kitlelerinin uzaklaştırılması için kullanılmaktadır. Temel olarak her yaşta uygulanabilse de yağ dokusunun uzaklaştırılması sonucu altı boşalmış olan derinin eski gerginliğini elde edebilmesi için yeterince elastik olması gereklidir. Aksi takdirde cilt sarkmaları olabilir ve bu sarkan derinin ek yöntemlerle alınması gerekebilir.
Liposuction yaptıracak olan kişinin öncelikle genel sağlık durumunun iyi olması gereklidir. Çünkü işlem rasgele muayenehanelerde ve polikliniklerde yapılabilecek basit bir işlem değil; aksine ciddi bir cerrahi işlemdir.
Liposuctionda temel olarak genel anestezi kullanılsa da küçük alanlar için lokal anestezi kullanılabilir.
Kimler Liposuction için Uygun Değildir
• Bağ dokusu hastalıkları
• Kan pıhtılaşmasında sorunlar ve kanama bozuklukları
• Lupus
• Şeker hastalığı
• Kalp-akciğer hastalığı, yüksek tansiyon
• Depresyon
• Aşırı şişmanlık
• Yara iyileşmesinde sorunlar
• Son 6 ay içinde Roaccutane® kullanan hastalar
• Sigara
• Alkolizm ve ilaç bağımlılığı
• Hamilelik
Kişinin sağlıklı olması aranan ilk koşuldur. Dolayısıyla, kişinin tıbbi geçmişi ve sahip olduğu hastalıklar hassasiyetle sorgulanmalıdır. Sistemik bir hastalık durumunda ise, hastanın doktoru ve ameliyatta bulunacak olan anesteziyoloji uzmanıyla görüşülerek, işlemin yapılabilirliği ve alınacak önlemler kararlaştırılmalıdır. Kan pıhtılaşmasını etkileyen ilaçlar örneğin aspirin, işlemden en az iki hafta önce kesilmelidir, aksi takdirde aşırı kan kaybı, kan toplanması ve aşırı morarma olabilir. Bunların bir kısmı geçici olsa da kan toplanması, yani hematom oluşumu, istenmeyen neticelere, düzensizliklere sebep olabilir. Bir takım bitkisel ürünler de kanama eğilimi yapabilir. Böyle bir durumda hastanın hekimine danışması ve bu maddelerin kullanımını kesmesi gerekmektedir. Bazı önemli hastalıklar vardır ki bu durumlarda kullanılan pıhtı önleyici ilaçlar kesilemez. Böyle bir durumda liposuction yapılmaması gerekir.
Genellikle vücuttaki yağ hücre sayısının ergenlik çağından sonra hemen hemen sabit bir sayıda kaldığı düşünülmektedir ve yağ hücre sayısının fazla olduğu alanlarda biriken yağın diyet ve egzersize dirençli olduğu iddia edilmektedir. Erişkinde kilo artışı genellikle yeni hücrelerin oluşmasıyla değil, var olan hücrelerin büyümesiyle gerçekleşir.
Yağ hücresi liposuction ile emilerek uzaklaştığında söz konusu hücre tamamen yok olmuştur. Ancak kalan hücrelerin de diyete dikkat edilmediği takdirde yağ depolayarak büyümeleri söz konusu olabilir; hatta eskisinden daha fazla kitle oluşturmaları mümkündür. Bu nedenle liposuction ameliyatlarından sonra egzersiz ve dengeli beslenme çok önemlidir.
Elastikiyeti iyi bir cilt çok önemlidir. Ancak yaş tek başına etkili bir faktör değildir. 16-80 yaş arasındaki pek çok kişinin liposuctiondan fayda göreceği düşünülse de, 18 yaşın altında metabolik dengenin tam olarak olgunlaşmadığı ve hastanın vücut ölçülerinin sabitlenmediği için bu ameliyat, 18 yaşından önce yapılmamalıdır. Çok ileri yaşlarda ise liposuction faydalı olsa bile, deneyimlerimiz genellikle ek işlemlerle cilt dokusu fazlalığının alınması gerektiğini göstermektedir.
İşlem öncesi yağlanma bölgeleri ve yapısı incelenir, elde edilen sonuçla ilgili ayrıntılar konuşulur. İşlemden önce kilo vermek yararlı olacaksa bu konuda size bilgi verilir, ayrıca deri elastikiyeti yeterli değilse işlem öncesi ve sonrası LPG uygulanması yararlı olabilir. Hastanın geçmişindeki önemli rahatsızlıklar ve sürekli kullandığı ilaçlar varsa mutlaka doktora bildiriniz. Gerekli bilgiler ve iyileşme süreciyle ilgili ayrıntılar konuşulduktan sonra işlem yapılmadan önce 10 gün süreyle aspirin alınmamalıdır. Bitkisel çaylar, E vitamini ve koenzim Q gibi kan sulandırıcı ajanlardan kaçınılmalıdır. İşlem öncesi bir süre aç olunmalıdır. Süre ile ilgili olarak size bilgi verilecektir
İşlem genel anestezi, sedasyon ve lokal anestezi veya sadece lokal anestezi ile yapılır. İşlem günü veya bir gece öncesinde duş alınmalıdır. İşlemden önce çalışılacak alanların belirlendiği çizimler yapılır ve kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlayan bazı ilaçlar kullanılır.
İşlem sırasında yağ alınacak bölgelere özel bir sıvı enjekte edilir. Bu sıvı ameliyat bölgesinin uyuşmasını, kanama miktarının azalmasını ve bunlara bağlı olarak yağın daha kolay alınmasını sağlar. İşlem ince metal tüpler ve vakum oluşturmak amacıyla kullanılan şırıngalar veya emici motor ile yapılır. İşlem süresi uygulama bölgesi ve alınacak yağ miktarına göre değişir.
İşlem bittiği zaman vücudunuza özel bir korse giydirilir. Bunun amacı kapalı bir alanda gerçekleştirilen işlemin kaçınılmaz bir şekilde oluşturacağı şişliği sınırlamak ve işlem sonrası kişinin daha rahat hareket etmesini sağlamaktır.
Yağ alınan bölgelerden işlemden sonra yaklaşık 12-24 saat süren sızıntıların oluşması beklenen bir durumdur. Bu sızıntılar giderek azalır ve bir süre sonra tamamen kaybolur. İşlemden sonraki ilk 48 saat işlem bolgelerinde ve vucudun genelinde sıvı toplanması (ödem) oluşur. 2 gün içinde giderek artan bu durum 3. günden itibaren azalmaya başlar. Bu nedenle ilk 2 günü istirahat ederek geçirmek yararlıdır. Özellikle ilk gün olmak üzere bir kaç gün süre ile halsizlik ve yorgunluk hissi doğaldır. Sıvı alımına özen gösterilerek bu şikayetler azaltılabilir. Sıvı alımında amaçlanan günde ortalama 2 lt. elektrolit içeren (tuz, şeker -şeker ve tansiyon hastalığınız yoksa-) değişik sıvılar alınmasıdır.
İşlemden sonra, özellikle ilk hafta tartıda kilo azalması beklenmemelidir. Vücutta oluşan şişlik ve verilen sıvılara bağlı olarak, tartıldığınızda kilonuz işlem öncesindeki kadar, hatta daha da fazla olabilir.
İşlem sırasında ve sonrasında enfeksiyona karşı önlem olarak antibiyotik kullanılmaktadır. Vakumla yağ alınması çok ağrılı bir işlem olmamakla birlikte kişinin ağrı eşiğine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Çoğunlukla ağır spordan sonra rastlanan ağrılara benzemektedir. İlk günlerde fazla olmakla birlikte ilerleyen günlerde azalır. İşlem sonrası, şikayetleri azaltmak amacıyla, ağrı kesici ilaç kullanmanız önerilir. Ağrıya karşı uygulanacak bir diğer yol, sizi rahatsız eden bölgelere 10-15 dk. süreyle soğuk uygulamasıdır. Bu işlem eldiven içine yada torbalara buz konularak operasyon bölgelerine bir havlu yardımıyla yapılabilir. Buz deriye doğrudan temas etmemelidir.
İşlem sonrası 3. günden itibaren üzerinizde korse ile dolaşmanızda ve günlük işlerinizi kendinizi fazla yormadan yapmanızda bir sakınca yoktur. Korsenin İki-üç hafta hiç çıkarılmadan giyilmesinde yarar vardır. Beş altı gün sonra doktorunuz korsenizi kısa bir süre çıkarıp duş aldıktan sonra tekrar giymenize izin verebilir.Korsenin ağ kısmı çıkarılmadan tuvalete girilecek şekilde planlanmıştır. İki-üç haftadan sonra korse gece çıkarılıp gündüz giyilmek şartıyla 5 haftaya kadar kullanılmalıdır.
İşlemden bir hafta sonra egzersizlere başlamak ve uzun yürüyüşler yapmak oldukça yararlıdır İzleyen günlerde ve haftalarda giderek daha ağır sporlara izin verilir. İşlemden sonra 6 hafta süreyle sauna, solaryum, buhar banyosu ve güneş banyosu yapmak sakıncalıdır. Bunlar iyileşmekte olan dokuların şişmesine yol açarlar. işlemden 3-4 hafta sonra liposuction yapılan bölgeye LPG uygulaması yapılması ciltte oluşması muhtemel düzensizlikleri minimale indirmede yardımcı olacaktır.
Genellikle işlemden sonra dokudaki şişliklerin geçmesi ve vücudun formunu alması 6 haftadan sonradır. Bu dönem diyet ve egzersizle değerlendirilecek olursa elde edilen sonuç daha iyi olur. Deri elastikiyetiniz iyi değilse, işlemden sonra LPG uygulaması, ultrasound ve el masajı gibi yöntemlerden yararlanmak gerekebilir.
Liposuction işleminin riskleri
Her cerrahi girişim belirli oranda risk içermektedir. Bir kişinin cerrahi girişimi seçmesinde temel faktör risk ve yarar kıyaslamasına dayanmaktadır. Hastaların çoğu bu komplikasyonları yaşamasa da riskleri, komplikasyonları ve sonuçları anlamanız açısından her birini plastik cerrahınızla tartışmanız gerekir.
Erken Dönem:
Kanama: sıvı enjeksiyonu ve ince kanül kullanılmana bağlı olarak giderek azalmıştır. İlk 24 saat içinde görülen ve doğal olan sızıntıları kanama ile karıştırmamak gerekir.
Enfeksiyon: Son derece nadir rastlanır. İşlem sonrası antibiyotik kullanımı ve hijyen kurallarına uyulması bu riski azaltır. Belli bir bölgede hassasiyetin artması, ısı ve sıcaklık artışı enfeksiyon bulguları olabilir. Bu durumda doktorunuzu aramalısınız.
Aşırı morluk ve şişlikler: Uygulama yapılan bölgede bir miktar morluk ve şişlik olması doğaldır. Aşırı morluklar korsenin yanlış kullanılması, alınan bazı ilaçlar, kişinin kanama eğilimine bağlı olabilir. Ameliyattan sonra oluşan şişlikler 1-3 ay içerisinde oldukça azalır ve 6-12 ay sonunda nihai sonuç elde edilir. Oluşan morluklar kişiden kişiye değişmekle beraber birkaç hafta içinde hemen tüm hastalarda morluklar geçer.
Seroma: Liposuction işlemi uygulanan alanlarda sıvı birikebilir. Bu sıvıyı boşaltmak için ek tedaviler ve cerrahi gerekebilir.
İşlem bölgesindeki doğrudan uyuşma: Liposuction sonrası ciltte geçici his kaybı olabilir. Azalmış veya tam his kaybı çok nadir görülebilir ve tamamen düzelmeyebilir.
Büyük miktarda sulandırılmış lokal anestezikler ve epinefrinin yağ birikintilerine ameliyat sırasında enjekte edilmesi sıvı yüklenmesine neden olabilir veya bu ilaçlara karşı sistemik reaksiyon gelişebilir. Hastaneye yatmayı da gerektirecek tedavi yöntemlerinin uygulanması gerekebilir.
Nadir olarak liposuction çok sayıda ve geniş alanlara bir defada uygulandığı zaman ciddi travmaya yol açabilir. Ciddi komplikasyonlar nadir olarak görülse de enfeksiyon ve çok fazla sıvı kaybı hayatı tehdit edebilecek durumlara yol açabilir. Böyle bir durumda ek tedavi uygulamak gerebilir.
Karın bölgesine yapılan liposuctionlarda, karın içi organların delinmesi nadir de olsa çok ciddi bir komplikasyondur.
Allerjik reaksiyon: Nadir olarak flaster, sütür materyali ve topikal preparatlara karşı lokal reaksiyonlar bildirilmiştir. Cerrahi sırasında kullanılan ilaçlara karşı gelişen sistemik reaksiyonlar daha ciddidir. Allerjik reaksiyonlar ek tedavi gerektirir.
Geç Dönem:
Düzensizlikler: Özellikle deri elastikiyetinin iyi olmadığı durumlarda karşılaşılabilen yer yer girintiler ve çıkıntılardır. Ameliyat sonrası erken dönemde daha sık görülürler, şişlikler azaldıkça bunlar da azalırlar ancak kalıcı olabilirler ve düzeltilmeleri için ilk ameliyattan sonra 6. aya kadar beklenmelidir.
Genellikle iyi yara iyileşmesi beklenmesine rağmen, cilt ve derin dokularda anormal nedbeler oluşabilir. Bu nedbeler etraf dokulardan farklı renge sahiptir. Tedavilerinde cerrahi dahil ek tedaviler kullanılabilir.
İşlem öncesinde; deri gevşek ve sarkıksa vakumla yağ alınması yeterli olmaz. Deriyi geren cerrahi işlemlerin eklenmesi gerekebilir. Eğer, bu önerilmesine rağmen kişi ek cerrahi girişimi kabul etmemişse, vakumla yağ alınan bölgelerde sarkmalar ve deri bolluğunun yol açtığı sorunlar olabilir. Bu durumda ya tek başına yağ alınması uygulanmamalı, liposuction ile aynı anda veya sonrasında germe operasyonları eklenmelidir.
Çok yüzeysel yapılan vakumla yağ alma işlemlerinde, deride bazı kalıcı renk değişiklikleri karşımıza çıkabilir. Bu durum özellikle aynı bölgeye birden çok vakumla yağ alınması işlemi uygulandığında gerçekleşir.
Anestezi: Hem lokal hem de genel anestezi risk içerir. Anestezi ve sedasyonun komplikasyon ve hatta hayatı tehdit etme olasılığı vardır.
- Akciğerlerinizde küçük alanlarda kapanma görülebilir. Bu durum, akciğer enfeksiyonu riskini artırır. Antibiyotik kullanımı ve solunum fizyoterapisi gerekebilir.
- Bacaklarda kan pıhtılaşması sonucu şişme ve ağrı olabilir. Bu pıhtılar nadiren bulunduğu yerden ayrılıp kan dolaşımıyla akciğerlerinize gidip ölüme varan sonuçlara neden olabilir. Yağ embolisi sendromu, yağ damlacıklarının akciğerlere kaçması ile gerçekleşir. Bu çok nadir ama hayati tehlikesi olan bir komplikasyondur. Bu durumda hasta yatırılarak ek tedavi uygulanmalıdır.
- İşlem sırasında kalp krizi/felç, hatta ölüm görülebilir.
- Şişman hastalarda ve/veya sigara içenlerde yara yeri ve solunum yolları enfeksiyonları, kalp ve akciğer sorunları ve damar içi pıhtılaşma görülebilir.
Tatminkâr olmayan sonuç: Cerrahi sonuç sizi tatmin etmeyebilir. Sonucu iyileştirmek için ek cerrahi girişim gerekebilir.
Alternatif yaklaşım yağ birikiminin olduğu bölgeleri tedavi etmemektir. Diyet ve egzersiz bütün vücut yağını azaltmak için etkilidir. Bazı hastalarda liposuction işlemine ek olarak deri ve yağ dokusunun fazlalığı direkt olarak çıkarılabilir.
Liposuction hakkında merak ettiğiniz tüm soruların cevaplarını Liposuction Sıkça Sorulan Sorular sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.